Page 50 - Söz İile Dergisi Sayı 3
P. 50

Adem APAYDIN


        EĞITIM YOLCULUĞUNDA ENNEAGRAM’DAN MIZACA KUŞ BAKIŞI




        İnsanın kendine yolcuğudur yaşamak; çözümü basit  Onu sadece kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiş-
        çok bilinmeyenli denklem. Dünyaya bizi biz yapan  tir. Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bı-
        benliğimiz ile geliriz. Buraya açılan kapının anahta-  rakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güç-
        rı da mizacımızdır. Nam-ı diğer "huy"umuz.            lüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymunun çok nadir
        Atalarımızın  can  çıksa  da  çıkmayacağını  söyledi-  görüldüğü söylenir. Maymunun iştahına bağımlığı,
        ği huyumuz, varoluşumuzun kalıcı hediyesidir. Her  bizim kişilik tuzağımızın metaforu olabilir mi?
        hediyede olduğu gibi mizaç da öznesine sorumlu-
        luklarıyla gelir.  Ünlü Fransız Yazar Jean Paul Sart-  “İnsanı  da  tuzağa  düşüren  ve  o  tuzak  yaşamda
        re'ın insanı diğer tüm canlılardan ayırdığı özümüzü  kalmasına neden olan, arzuları, istekleri, ihtiyacı ol-
        insanlığımızın  en  büyük  görevi  olabilecek  şekilde  duğunu düşündükleridir. Bizim zayıflığımız temelde
        kendimizin oluşturduğunu söyleyerek bizi hayatımı-    zihnimizdeki bağımlılıklarımızdan ileri gelir. İnsanın
        zın başrolü yapmaktadır. Sartre’a göre insan ken-     kişiliğinin zayıf ve güçlü yanlarını bilmesi, kendine
        dini sürekli olarak eylemleriyle kurar. “Bu öznenin  benliğini açması gerekir daha güçlü olabilmek için.
        bir öncesi yoktur. O hedeflediği şeydir. Odur. Şeyin  İnsan kendini tanırsa, hatalı olduğu, bağımlı olduğu
        bizzat  hedeflenmesidir,  ona  doğru  atılma,  hamle  her şeyi serbest bırakabilir.”(2)  Özgürlük bunu ge-
        etmedir...”(1)  Oysa  içerisinde  yaşadığımız  toplum  rektirir. Özgürlük, mizaca uygun yaşamak demektir.
        bu konuda çeşitli engeller getirmektedir. Bu noktada  Tüm bu karmaşamızı, kişilik kaosumuzu sonlandıra-
        karakter, kişilik ve mizaç devreye girer.             cak formül ise “Enneagram”dır.  Ülkemizde “Dokuz
                                                              Tip Mizaç” olarak da bilinen “enneagram” yönte-
        Karakter  toplumun  bize  yüklediği  ve  yapmamızı  mi,  insanın  kendini  tanımasının  ve  başkalarını  an-
        beklediği davranış kalıpları, mizacımız ise doğuştan  lamasının  yegâne  yolu,  mizacımıza  açılan  kapının
        değişmemek üzere getirdiklerimizdir. Kişilik ise bu  anahtarıdır. “Enneagram ile korku ve arzularımızın,
        kavramları sentezleyerek bizi Mevlana'nın “Ya ol-     güçlü  ve  zayıf  yönlerimizin,  savunmalarımızın  ve
        duğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol." ikile-    kaygılarımızın,  bozulma  ve  düş  kırıklığına  göster-
        mine sürüklemektedir. Derviş'in bu sözünün ilk kısmı  diğimiz  tepkilerin  ayrımını  yapabiliriz.”(3)    Güçlü
        toplumsallığa işaret ederken ikinci kısmı bireyselliği-  yanlarımıza, yeteneklerimize, ortaya çıkarmayı ba-
        mize dikkatimizi çekmektedir.                         şaramadığımız potansiyelimize yapacağımız yolcu-
                                                              luğun limanıdır enneagram.
        Yüzyıllardır kabul gören fakat küçük ekranlarımız-
        daki sanal gerçekliğimizden koparak üzerinde du-      Ülkemizde  kısmî  olarak  çalışma  yürütülen  bu  ala-
        rup düşünmeye bir türlü değer görülmeyen bu söz  nın  kökenini  Antik  Yunan’a,  Pers  ülkesine,  Hindis-
        toplum içerisinde var olma çabasındaki bireysel ola-  tan’a dayandıranlar vardır. Anadolu’daki izleri de
        rak “ben”e ayna tutmaktadır.  Toplumdaki bireyler  azımsanmayacak derecededir. Stanford MBA ders
        olarak  bizler,  özümüzün  beklentileri  ile  toplumun  programında, Harvard Hukuk Fakültesinde, liderlik
        beklentilerini benzeştirerek yapay bir mizaç oluştu-  eğitimlerinde,  psikoloji,  sanat,  işletme,  tıp,  eğitim
        ruruz. Peki hangisi doğru, mizacımıza uygun davra-    alanlarında;  “Google,  eBay,  Yahoo,  Sony,  SCS,
        narak gerçek benliğimize dönmek mi yoksa toplum-      Oracle,  Adobe,  HP,  Logitech,  Boeing,  GlaxoSmit-
        sallığın konforunda yaşam sürdürmek mi?               hkline,  Dupont,  Genentech,  Motorola,  Hewlett,
                                                              Packard,  Disney,  Panasonic,  Johnson&Johnson,
        Asya’da ilkel kabilelerden beri maymun yakalamak  Westinghouse Electric, Apple ve daha birçok şirket
        için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bu ilkel tuzakta,  Enneagram yöntemini kullanıyor” (4)  Askeri alan-
        Hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yer-   lardaki  eğitimlerden  gizli  servis  örgütlerine,  satış
        deki bir kazığa bağlanır. Hindistan cevizinin altına  pazarlama  ve  personel  seçiminden  siyasal  iletişim
        ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek  uygulamalarına,  sanat  ve  kültür  alanında  oyuncu
        konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken so-     seçiminden  çocuk  eğitimine,  futbol  teknik  direktör-
        kacağı    büyüklüktedir,  yumruk  yaptığında  elini  dı-  leri ve basketbol koçlarının eğitiminden siyasal ile-
        şarı  çıkaramaz.  Maymun  tatlının  kokusunu  alır  ve  tişim uygulamalarına kadar dünya çapında yaygın
        yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı  olarak  eğitim  boyutunda  yerini  sağlamlaştırmıştır.
        çıkartması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el,  Ülkemizde bazı özel eğitim kurumlarında ve proje
        bu yarıktan dışarı çıkamaz. Avcılar geldiğinde may-   çalışmalarında kısıtlı olarak yer verilen bu alan, ki-
        mun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında maymunu  şiliğimizin karanlık yanını aydınlatan mizaç ışığımız-
        tutsak eden bir şey yoktur.                           dır!

     50
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55