Page 12 - Söz İile Dergisi Sayı 3

Paşa’nın yazılarında ele aldığı konular, genellikle Mondoros Mütarekesi’nin ortaya çıkardığı durum karşı-
sında alınması gereken tedbirler, memleketin siyasi geleceği ve iktidara düşen görevlerdi.

O günlerin İstanbul basını, sıkı bir sansür altındaydı. Sansür heyeti çıkacak gazetelerin, dergilerin prova
baskılarını satır satır okumakta, sakıncalı bulduğu yerlerin üzerine kurşun kalemle boydan boya bir çarpı
koymaktaydı ve matbaaya üzerinde böyle bir çarpı işareti ile dönen yazıların yayımlanması mümkün de-
ğildi. Mustafa Kemal Paşa’nın da birkaç yazısı sansür kurulunca sakıncalı bulunmuştu.

Çıktığı günlerde başkent İstanbul’un siyasal ortamını etkilemekten geri kalmayan Minber’in ömrü fazla
olmadı. Çıkışının 51. gününde 22 Aralık 1918’de parasızlık sebebiyle yayımına son verdi. Sıkıntılar, kâğıt
çölünde kış geçirmek gibiydi.

Minber’in tüm sayılarını satır satır okuyan Cevad Abbas, yaverliğini yaptığı Mustafa Kemal’in düşünce
dünyasını tanımaya bu tek yapraklı mecmuadan başladı.

Mustafa Kemal, bir gençlik fırtınası olarak gördüğü Minber serüveni için kendisine bu konuyu soran yaveri
Cevat Abbas’a şunları söyledi:

“Cevat, bu benim ikinci gazete, mecmua serüvenim, ilki Harp Akademisi’ndeki arkadaşlarım İsmail Hakkı,
Ömer Naci ve Ali Fuat’ın yardımıyla bir gazete çıkarmıştık. Gazetede yer alacak yazıları okunaklı bir el
yazısı ile çoğaltarak bana yardımcı olmuşlardı. Çıkaracağımız, bir okul gazetesi olacaktı ancak okulun izin
verebileceği konular sınırlı olacağından okuldan izin almamıştık.

Gazetenin ismi Duvar’dı. Bütün amacımız, gelecekte Osmanlı’nın kaderine hükmedecek Harp Akademi-
si’ndeki arkadaşlarımın gerek yurt içindeki, gerekse yurt dışındaki fikir akımlarından, siyasi ve kültürel
gelişmelerden daha fazla haberdar olmalarını sağlamaktı. Bizi gece-ler boyu uykusuz bırakan, okulda bir
gazete çıkarma düşüncesi de bu amaca yönelikti.

Son derece gizli bir biçimde okulda elden ele dolaştırılan ve yüzlerce öğrenci tarafından okunan okul ga-
zetemiz, okuldaki bir jurnalci tarafından idareye bildirilmişti. Çok kısa sürmüştü bu macera. İkincisi Minber.
Fethi Bey İstanbul’da bir mecmua çıkardı. Sahibi ve başyazarı o idi. Düşüncelerimizi birlikte yayımlamak
üzere ben de kendisi ile ortak olmuştum. Minber’in ne derecede başarılı olduğunu bilmem.”

Minber’in Mustafa Kemal imzalı yazılarındaki derinliğin farkına varan Cevad Abbas, Paşa’nın bu yazılar-
da içinden geçen görklü düşüncelere güzel kelimeler aramanın çok ötesinde durduğunu gördü.

* Bu metin, Sıddık Akbayır’ın henüz yayımlanmamış Şimal Rüzgârları Mavi Eser / Yaverin Kayıp Defteri
adlı çalışmasından alınan bir kesittir.
12