Page 26 - Söz İle Sayı 2
P. 26
Yalancı Baharlar satı buldukları kibirlerinin kontrolden çıktığını fark
Çiçekleri Öldürür etmezler. İşte bu psikoloji sisteme hizmet eden en
önemli faktördür.
Hemcinslerimiz Tarafından
Devir kötü, kalmadı efendim eski güzellik-
ler, yok yok dünyanın sonu geldi, insanlık ölmüş, Yeniliyoruz
tuz kokmuş; kimi, kime şikayet edeceksin kardeşim,
gibi yakınmaları sıkça duymuşsunuzdur. Çocuklu- Rüya gibi bir tatil, cennetten bir köşe, be-
ğum, gençliğim, orta gençliğim bunları önce din- davadan biraz pahalı…İnsan samimiyetsizliğinin
lemekle sonra da söylemekle geçti hep. Kanımca, sadece birkaç örneği. Buradan ilan ediyorum tü-
şikayet etmek insanoğlunun en sık başvurduğu sa- kenmez kalem aslında tükenir, kırılmaz cam kırılır,
vunma mekanizmasıdır. Hep şikayet, hep şikayet… yatırımlarınız altına dönüşmez. Gülümsediğinizi
Acaba şikayet etmek günümüz insanının kendi ek- görüyorum ama bu tip beyaz yalanları bizler de söy-
sikliklerini, günahlarını gizlemek; kendini ortala- lemiyor muyuz? “Kullanım şartlarını okudum, kabul
ma insandan daha yüksek bir konuma yerleştirmek ediyorum.” ibaresinin üstünde yazan sayfalarca ya-
veya böylece hiçbir şey yapmadan hayatına devam zıyı kaçınız okudunuz? “Ne var ne yok? Nasılsın?
edebilmek amacıyla kullandığı her kilidi açar bir iyidir. Yaramazlık yok. İşini kaybetmiş birine denk
anahtar mıdır? Eğer şikayet güçlü bir sorun çözü- geliyorsunuz, nasılsın diye soruyorsun. Cevap, iyi-
cü olsaydı emin olun bugün çok farklı, ütopik bir dir… Büyük bir hastalığın pençesinde ya da sıradan
dünyada yaşıyor olurduk. İnsanoğlu binlerce yıldır bir migren atağında birine nasılsın diyorsun; cevap,
zamanın kötülüğünü, eski güzelliklerin kalmadığı- iyiyim. Tabi burada nezaketen ya da karşısındaki
nı, insani değerlerin gittikçe azaldığını anlatıyor. üzmek istemeyen insanları tenzih ediyorum. Bun-
Bu hesapla baktığınızda geçen yıllarla birlikte çok lar dışındaki niyetleri kötü buluyorum. Sınırlı kötü.
daha kötü, distopik bir dünyada yaşamamız gerekir- Hep bir kuyruğu dik tutma, duygularını saklama,
di öyle değil mi? Halbuki bu yazıyı okuyan insanlar güçlü görünme çabası… Eee! Böyle davranarak in-
iyi biliyor ki kötü insanlar varlığını sürdürse de iyi- sanlığımızdan bir şeyler yitirmiyor muyuz? Bütün
ler hep ayakta. Kutadgu Bilig’te “İnsan nadir değil, avantajları yakalamak, bonuslarla yaşamak, hayata
insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.” di- sürekli gol atmak için sizce de fazla çaba sarf etmi-
yor. Yusuf Has Hacip yüzlerce yıl önce düğümü çöz- yor muyuz? Sahte hayatlar içindeki sahte rolleri oy-
müş aslında. İnsan nadir değil, insanlık nadirdir… namak için ne kadar da hevesliyiz. Saray gibi düğün
salonlarında bir günlüğüne bir prens ya da prenses
olmak için maddi manevi fazla bedeller ödenmiyor
Niyet Değişmez mu sahi? İnsan ne kadar eğitimli olursa olsun sırf
Yukarıda anlattığım her şeyin bir amacı var elbet- kültüründe var diye birçok saçmalığa bulaşır. Ömür-
te. Ben bu yazımda günümüz insanı üzerinden her lerinin en bağnaz anları da bu zamanlardır. Sürüde
çağın insanını anlatacağım. Enstrümanlar farklı kara koyun olmak zordur çünkü. 1998 yapımı “The
olsa da niyet aynı. Evet evet, her dönemde büyük Truman Show” filmini birçoğunuz hatırlar. Filmde
bir sömürü var. Bu sömürü failin kriminal risk işta- “Bizler dünyanın gerçeklerini, bize sunulduğu ka-
hına bağlı olarak bazen dolandırıcılık çoğu zaman darıyla kabulleniriz. Olay aslında bundan ibaret.”
da dolandırıcılık kümesine girip çıkan, resmi olarak der. Bu saptamaya elbette katılıyorum fakat biz kur-
suç teşkil etmeyen ama etik olarak oldukça sorunlu banların da düşünüldüğü gibi masum olmadığını,
bir sömürü. Medeniyet geliştikçe, bilim, teknolo- bu yangını körüklediğini düşünüyorum. Ne de olsa
ji ilerledikçe yöntemleri değişen, insan psikolojisi cinayet, karanlığa yakışır. Dolayısıyla karanlığı bes-
üzerine yapılan bilinçli bir saldırı. Saldırı sözü biraz lemeli ve artırmalıyız.
ağır kaçmış olabilir ama birazdan anlatacağım ör- Bencil yanınıza sesleniyorum. Truman Show hayat-
neklerde göreceğiniz gibi en legal, en prestijli büyük lar yaşamayın. Yaşadığınızı zannetmeyin. Yaşayın,
şirketlerin bile bazen bu gri ya da karanlık alanla- yaşatın. Yazımın başlığı tahmin edeceğiniz gibi
ra bile geçtiğini sıkça görüyoruz. Tabii ki bu iklimi umudumuz, geleceğimiz çocuklarımız için. Unut-
yaratan yegâne varlık şirkete can veren yöneticiler mayın,
ve satış baskısıyla çalışan ya da kişisel hırsları pe- Yalancı Baharlar Çiçekleri Öldürür!
şinde koşan insanlardır. “Seçimlerimiz konusunda
özgür değiliz.” mottosu zaman zaman popüler olan Gökhan Kurtoğlu
bir uyandırma servisidir aslında. Aralarında benim
de bulunduğum birçok kişi evet biliyorum, farkın-
dayım ve müsaade ediyorum diyerek besleme fır-
19